Yücel Sönmez / Hürriyet Seyahat / 25 Mart 2019
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun dizelerin Mart e ‘Mavi gezi bir masaldır, söylenmemiş, yazılmamış, çizilmemiş...’ diye dökülen mavi yolculukla kendi masalınızı yaşamanın tam zamanı. Ne şanslıyız ki bu ülke, gezegenimizin en güzel kıyılarına, koylarına ev sahipliği yapıyor. Ve yine ne şanslıyız ki bu konuda artık eşsiz bir rehberimiz var: Ali Boratav’ın yazımı ve yapımı üç yıl süren kitabı ‘Mavi Yolculuk Rehberi’, Gökova’dan Kekova’ya Türkiye’nin kıyılarını ve 12 Adalar’ı geçmişle kıyaslayarak adım adım anlatıyor.
Halikarnas Balıkçısı ile 1950’lerde başlayan mavi yolculuk kültürü, bir tatil ya da doğa gezisinin ötesinde Ege ve Akdeniz’in tarih ve kültür sırlarını açığa çıkarma macerasıydı. O günlerde yolu bile olmayan antik ören yerlerinin pek çoğuna şimdi karadan oldukça konforlu bir şekilde ulaşılıyor olsa da tarihi mirası ve kıyılarımızın eşsiz doğasını denizden keşfetmek halen cazibesini koruyor.
Kimileri tarafından dünyanın en güzel yolculuğu, kimileri tarafından ise bir yaşam biçimi olarak tarif edilen mavi yolculuklar için hazırlanmış önemli rehber kitaplar bulunuyor. Bu kitapların en son ve en göz alıcı örneği ise Ali Boratav’ın kaleme aldığı ‘Mavi Yolculuk Rehberi’.
‘Mavi, bir renkten daha fazlasıdır’ diyen Cemal Süreya’nın dizeleri ile başlayan kitap kıyılarımızın, koylarımızın, mavi yolculuk duraklarının geçmişi ile günümüzdeki durumlarını kıyaslayarak önemli bir bilgi envanteri işlevi görüyor ve daha da önemlisi rehberlik görevini sadece mavi rotayla sınırlamıyor. Kitap, mavi yolcukları rota üzerindeki insanlarla, kültürlerle, lezzet duraklarıyla, karanın içindeki güzelliklerle ve yazarın denizlerdeki deneyimiyle buluşturuyor.
Mavi insanla daha güzel
“Yerel toplumu tanımak, gelenekleri, kültürü, tarihi hakkında bilgi sahibi olmak… Deniz yaşamımızın geleceğini denizcilerin deniz kültürüne sahip çıkması kadar, karaya ayak bastığımız zaman karşılaştığımız insanlar da belirleyecek. Mavi geziler karadaki dostlarla tamamlanıyor, güzelleşiyor. Üstelik bu insanlar eşsiz kıyılarımızın gerçek koruyucuları” diye anlatan Boratav, bu yüzden sadece kıyıları, rotaları değil insanların yaşadıkları toprakları, tarihlerini ve ıssız koylarda kurdukları yaşamları da anlatıyor kitapta.
Sadece denizlere açılmak isteyen ya da yeni yeni açılmaya başlayanlara rota önerip kılavuzluk etmekle de kalmıyor rehber. Kıyıların korunması için de önemli bir rol üstleniyor. Sayfalarını çevirdikçe, kıyılarımız ve denizlerimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça kıyıları savunan, koruyan ve gelecekleriyle ilgili endişelenen bir çevreciye dönüştürüyor deniz tutkunlarını.
Comments